Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 148 .Bölüm Özeti: Tufan'ı oğlunun canıyla tehdit ederek silahları ele geçirmeyi başaran Altan, planlarını yaparken Çakırbeylileri nasıl hafife aldığını çok geçmeden anlayacaktır. Alparslan, yine öngörülü davranarak herkesten gizli bir tedbir almış, mermileri kimsenin bilmediği ayrı bir depoya saklamıştır. Çok önemli bir buluş olan silahın asıl değeri mermilerinde olduğundan Altan'ın tüm çabası boşa gitmiş olacaktır. Bu başarısızlık yüzünden en çok canı yanacak kişi olan Tufan ise oğlunu Sınırsızların elinden kurtarabilmek için işbirliği yapmaya devam edecektir. Silahlarını kaybeden Hızır, düşmanlarına karşı gücünü ve ortaklarına karşı itibarını da kaybetmemek için derhal harekete geçmesi gerektiğini bilmektedir. Silahların olduğu deponun yerini Sınırsızlarla paylaşan bir hain olduğunu anlamakta gecikmez. Mermiler üzerinden yapacağı planla hem düşmanını tuzağa çekmeyi hem de masaya ihanet eden kişiyi bulmayı amaçlayacaktır. Bir taraftan masasını kurtarmak için mücadele verirken diğer taraftan Altan ile birlikte hareket ettiğini öğrendiği Sevda'nın da peşine düşecektir.
Çocuk denecek yaşta girdiği yeraltı dünyasının tepesine doğru tırmanmakta olan Hızır Çakırbeyli ve ailesinin hikayesi anlatılmaktadır. Yeraltı dünyasına giren her adam haksızlıklara başkaldırmaya yemin eder. Güçlenip zenginleştikçe kendisi bu haksızlıkların kaynağı olur… Hızır Çakırbeyli sevda adamıdır… Sevmekten hiç kaçmaz… Sevilmeyi de pek sever… Kardeşini, oğlunu, yeğeninin ve ailesinin diğer fertlerini de canından aziz tutar, onlar için fedakar bir "baba"dır… Vefakar bir dosttur… Vazgeçilmez bir ağabeydir. Adil ve cömert bir reistir… Bu özellikleri onun sonu olacak yerde Hızır'ı yeraltı dünyasında da yüceltir… Sözüne güvenilir, daima iş yapılır bir adam haline gelmişken devletin radarına takılır… Devlet kontrol etmek istediği gayri meşru faaliyetleri yürütmek için ondan iyi bir aday olmadığını düşünür… Bu Çakır'a en büyük olma teklifidir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder